Türk Nöroloji Derneği Demans ve Davranış Nörolojisi Çalışma Grubu
21 Eylül Dünya Alzheimer Günü Basın Açıklaması
Alzheimer hastalığı ülkemizde ve dünyada yaygın ve sık görülen, yüksek derecede engellilik oluşturan bir hastalıktır. Yaşlanan nüfusla birlikte sıklığı artmaktadır. Bilimsel gelişmeler, hastalığın alınan önlemlerle sıklığının yarı yarıya azaltılabileceğini, erken ve doğru tanısının mümkün olduğunu ve erken tanı ile hastalık gidişatının yavaşlatılabileceğini ortaya koymuştur.
Hastalığın önlenmesinde bireylere, sağlık ve eğitim hizmetlerini yöneten ve yürütenlere önemli sorumluluklar düşmektedir. Eğitimi ve kültürel gelişimi yüksek olan bireylerde ve toplumlarda hastalık daha az ve daha geç yaşlarda görülmektedir.
Hastalığın önlenmesinde sosyal izolasyondan ve depresyondan kaçınmak önemlidir. Yüksek tansiyon, şeker hastalığı, kolesterol yüksekliği, şişmanlık gibi kalp-damar-beyin sağlığımızı bozabilen hastalıkların önlenmesi ya da doğru tedavisi, Alzheimer hastalığını önemli ölçüde engellemektedir. Görme ve işitme kaybının yanında hava kirliliği de Alzheimer hastalığı ve diğer ilerleyici beyin hastalıkları için risktir.
Alzheimer hastalığının erken tanısı, hatta hastalık gelişmeden önce yüksek risk altındaki bireylerin tanınması mümkündür. Tanıda klinik değerlendirmeler yanı sıra, hastalığa özgü biyolojik belirteçler kullanılmaktadır. Bu belirteçler, hastalıkta beyinde biriken amiloid adlı proteinin ve diğer patolojik proteinlerin, beyin omurilik sıvısında, kanda ve hatta beyin görüntüleme yöntemleri ile tespiti ve ölçümüdür. Ülkemizde de bu belirteçlerin çalışıldığı az sayıda merkezler vardır. Hastalık erken tanısının güvenilir yöntemlerle yaygın olarak hizmete sunulabilmesi için bu yeni teknolojileri hastalık tanısında kullanabilen ve geliştirebilen merkezlerin sayısının artması gerekmektedir.
Hastalığın erken tanısı, erken tedavi için anahtardır ve hastalık gidişatını değiştirebilir. Tedavide kullanılan ajanlar, Amerikada FDA (Amerika Birleşik Devletleri Gıda ve İlaç Dairesi), Türkiyede Sağlık Bakanlığı ve bakanlığa bağlı kurumlar tarafından kullanımı onaylanmış ilaçlardır. Yeni tedaviler ile ilgili umut verici gelişmeler olup, FDA tarafından kullanım onayı alan ve Alzheimer hastalığının önemli bir patolojik bileşeni olan amiloid birikimini temizleyen ajanlar vardır. Bu ilaçları, ülkemizde de benzer bir onay sürecine sunulup, onay alması halinde, erken evre Alzheimer hastalarının tedavisinde kullanabilmeyi umuyoruz. Alzheimer hastalığı tedavisinde “alternatif” olarak tanımlanan ve sağlık otoriteleri tarafından kullanımı onaylanmamış ilaç ve uygulamaların ülkemizde yaygın olarak kullanıldığını görüyoruz. Bu ilaç ve uygulamaların anlamlı klinik etkinliklerinin tutarlı bir şekilde gösterilip, sağlık otoriteleri tarafından onaylanmadığını hatırlatmak istiyoruz ve Türk Nöroloji Derneği Demans ve Davranış Nörolojisi çalışma grubu olarak kullanımlarını önermiyoruz.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
Türk Nöroloji Derneği Demans ve Davranış Nörolojisi çalışma grubu adına
Prof. Dr. Esen Saka Topçuoğlu