Anasayfa
Hakkımızda
Yayın Kurulu
Arşiv
Künye
İletişim
Ayın Konusu
Kongre Takvimi
Kitap Köşesi
Sağlık & Tıp Dernekleri

Reklam Vermek İçin
 
 
Haftanın Konusu
 
     
ASTIM VE SOSYOEKONOMİ
   
 

Astım, yaygın görülen ve her yaş grubunu etkileyen kronik bir hastalıktır. Karakteristik özelliği çoğunlukla gece ortaya çıkan, eforla ilişki gösteren nefes darlığı ataklarına yol açmasıdır. Bazı astımlılarda ise öksürük daha ön planda görülmektedir.

Astım için bazı önemli noktalar

• Muhtemelen gen-çevre ilişkilerinden dolayı astım rastlanma sıklığı bütün dünyada değişkenlik gösterir
• Astım için doğum öncesi risk faktörleri arasında annenin sigara içimi ,diyet ve beslenme,stres,antibiyotik kullanımı ve sezeryanla doğum sayılabilir.
• Astım için çocukluk dönemi risk faktörleri arasında alerjik duyarlılaşma ,pasif sigara dumanı maruziyeti,hayvanlarla yakın temas,yetersiz anne sütü alımı,erken çocukluk döneminde solunum fonksiyonlarının yetersiz olması ,aile genişliği ve yapısı, sosyoekonomik durum,sık tekrarlayan enfeksiyonlar,cinsiyet göze çarpar.
• Mesleki temaslar astım için ortak bir risk faktörü olarak karşımıza çıkar.
• Obezite astımın ciddiyetini olumsuz olarak etkilemektedir.

 

Prof.Dr.Bülent Tutluoğlu
İ.Ü.Cerrahpaşa Tıp F.Göğüs Hast AD
Alerji-Klinik İmmünoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi
Akademik Solunum Derneği Başkanı

Astım geceleri uykudan uyanma nedeniyle uyku kalitesinin bozulması gündüz işgücü performansının ve okul başarısının düşmesine neden olmaktadır. Egzersiz kısıtlanması, spor yapamama hastanın moral motivasyonunu daha bozmakta, sağlık açısından olumsuz etkilemekte , işgücü kaybı ve kariyer değişimine yol açmaktadır. Sosyal hayatın kısıtlanması da önemli bir problemdir. Çoğu astımlı hasta astımı nedeni ile eş dost ziyareti yapamamakta , topluluk içersine girmekte problemler yaşamakta , diğer insanların yanında ilaçlarını kullanmaktan çekinmektedir.

Ülkemizde 4-4.5 milyon civarı astım hastası olduğu tahmin edilmektedir .

 

 

Bazı toplumlarda sıklığı daha az veya daha fazla olmakla beraber aralarında Türkiye’nin de bulunduğu ülkelerde toplumda rastlanma sıklığı %5-10 arası değişmektedir.Ülkemizde 4-4.5 milyon civarı astım hastası olduğu tahmin edilmektedir . Astım rastlanma sıklığı ülkemizde şehirler ve bölgeler arasında önemli farklılıklar göstermektedir. Genelde kıyı kesimleri, şehirler, büyük metropoller ve düşük sosyoekonomik yaşam koşullarında daha sıktır. Çocuklukta erkeklerde, erişkin dönemde kadınlarda biraz daha sıktır. Birçok araştırmada bulunan semptom sıklığı ve astım tedavisi kullanım oranları, doktor teşhisine dayalı rakamlar ile uyuşmamaktadır. Bazı büyük metropollerimizde benzer yöntemlerle yapılan kontrol araştırmaları, astım rastlanma sıklığının bazı bölgelerde artış eğiliminde olduğunu bildirmektedir. Ülke çapında hastalanma, ölüm oranları ve maliyete ilişkin net bilgiler yoktur. Yılda 1000 civarında astım hastasının astım nedeniyle hayatını kaybettiği tahmin edilmektedir.

.Astım hastalığı toplumu sadece ekonomik anlamda değil sosyal anlamda da etkilemektedir.

Gelişmiş ülkelerde, tüm sağlık giderlerinin yaklaşık %2’sini astıma bağlı giderler oluşturmaktadır . Kanada, İsveç, İngiltere ve ABD gibi ülkelerde astımlı bir hastanın yıllık maliyeti 300-1300 ABD doları olarak hesaplanmıştır . Astımlı çocuğa sahip aileler, yıllık gelirlerinin yaklaşık %6.4’ünü çocuklarının astımı için harcarlar . Yıllık toplam astım maliyeti ABD’de yaklaşık 15 milyar ABD doları olarak bulmuştur . Astım maliyeti, hastalık şiddetiyle yakın bir ilişki gösterir. Hasta başına maliyet hafif astımlı olgular için 1336 ABD doları, orta şiddette astımlılar için 2407 ABD doları ve şiddetli astımlılar için ise 6393 ABD doları olarak saptanmıştır. Toplam ilaç giderlerinin %50’si şiddetli astımlıların oluşturduğu %10’luk bölüme aittir .Astım hastalığı toplumu sadece ekonomik anlamda değil sosyal anlamda da etkilemektedir. Tüm dünyada önemli bir okul ve iş gücü kaybı nedenidir. Bu nedenle astımın topluma maliyeti hesaplanırken sadece hastane ve tedavi giderleri değil işgücü kaybı (hasta ve yakınlarının) ile astıma bağlı erken ölümler de göz önüne alınmalıdır. Ülkemizde bu konuda önemli boyutta veri eksikliği vardır. Ankara’da erişkin astımlılarda yapılan bir araştırmada yıllık toplam maliyet 1467 USD olarak bulunmuştur . Maliyet hastalığın ağırlığı ilerledikçe, artmaktadır. Ankara’da 183 çocuk astımlıda yapılan bir aştırmada yıllık toplam maliyet ortalama 991.7 USD olarak bulunmuştur. İyi tedavi edilen astımın direkt maliyeti yüzde 50 daha düşüktür. Kontrol edilemeyen astımlıların maliyeti kontrol altında olana astımlılara göre 6-8 kat fazladır..

Astım şiddeti, koruyucu ilaçların kullanımı, acil servis başvurusu ve hastane yatışı maliyetle ilişkili bulunmuştur. Ülkemizde doğrudan maliyetlerde en büyük payı poliklinik başvuruları (%48.5) oluşturmuş, hastaneye yatış maliyeti hasta başına 955.5 USD bulunmuştur. Çocuklarda yapılan çok merkezli bir diğer çalışmada ise 12 merkezden 618 astımlı çocuğun harcamalarının analizinde yıllık toplam maliyeti 1597.4 USD olarak bulunmuştur (39). Merkezler arasında önemli farklılıklar bildirilen bu çalışmada yıllık maliyet sık hekim ziyareti, hastane yatışı, astım şiddeti, okul günü kaybı ile ilişkili bulunmuştur. Erişkin astımlıların poliklinik başvurularındaki maliyeti ve kaynaklarını araştıran bir diğer çalışmada allerji kliniğine ve öğretim üyelerine başvurularda daha yüksek maliyet bulunmuş; ayrıca tedavi süresi, astım şiddeti, hayat kalitesi ve son 6 ay içinde hekim başvurusu maliyetle ilişkili bulunmuştur .
 
Hastalığın topluma maliyeti

* Hastalık maliyeti, astımın şiddeti ve kontrol derecesi ile yakın ilişkilidir.
* Plansız doktor ziyareti (muayenehane, acil veya hastaneye yatırma) sonuçları itibari ile düzenli tedaviden daha maliyetlidir.
*  İşgücü ve okul günü kayıpları, eviçi korunma yöntemleri, sağlık sistemince ödenmeyen bazı cihazlar, seyahat masrafları gibi dolaylı maliyetler de yüksektir.
 
Astıma bağlı ölümler psikolojik problemleri fazla olan kişilerde daha fazla görülmektedir.
 

Astıma eşlik eden hastalıklar astımın gerek ciddiyetini gerekse de hastalarda yaşam kalitesini olumsuz olarak etkilemektedir. Bunlar arasında yer alan sinüzit astımın kontrolünü güçleştiren önemli bir durumdur. Kontrolü güçleştiren bir diğer durum da mide şikayetlerinin varlığıdır. Astıma eşlik eden karın ve göğüs bölgesinde yanma,ağrı midede ekşime ile karakterize reflü hastalığı, özellikle üst solunum yollarına mide asidinin kaçması sonucu astımlılarda var olan solunum problemlerinin ağırlaşmasına yol açar. Astımlılarda kontrol altına alınamayan alerjik problemler ve sık tekrarlayan enfeksiyonlarda yaşam kalitesinin bozulmasına ve astımın kontrolünde güçlüklere yol açar. Astımın kontrolü güçleştikçe hastalarda psikolojik problemlere rastlanma sıklığı artmaktadır. Astımlı hastalarda psikolojik etkiler astım ciddiyeti, astıma bağlı aktivitelerin kısıtlanması, aile ve sosyal çevrenin desteği , astım belirtilerinin başlama yaşı genel kişilik ve problemlerle başa çıkabilme yeteneği ile etkileşim göstermektedir. Astımlı hastalardaki soluk alma güçlüğü “hava açlığı” hissine ve buna bağlı sıkıntı ve gerginliğe yol açmaktadır. Astımlı hastalarda astım atağı esnasında ölebileceklerine dair genel bir korku vardır. Hastada astım belirtisi olmasa bile bu korku devam etmektedir. Bu korku nedeni ile astımlı hastalarda sürekli bir kaygı ve gerginlik hali vardır.

Copyright © populersaglik.com