“Otizm Farkındalık Ayı Paneli”nde Otizm Platformu Koordinatörü Nejla ARSLANKURT, Birleşmiş Milletler Temsilcisi Ahmet PARLA, UNICEF Temsilcisi Lilia JELAMSCI ve Başbakanlık Özürlüler İdaresi (ÖZİDA) Başkanı Bekir KÖKSAL sırasıyla açılış konuşması yaparak, otizm konusunda farkındalığın önemine değindiler.

Gazi Üniversitesi Özel Eğitim Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ayşegül ATAMAN’ın başkanlığını yürüttüğü panelde Hacettepe Üniversitesi Çocuk Ruh Sağlığı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ferhunde ÖKTEM, Dr. Sami Ulus Çocuk Hastanesi’nden Doç. Dr. Özgür ÖNER, Gazi Üniversitesi Özel Eğitim Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Necdet KARASU ve Hollanda'da yaşayan Türk kızı Birsen Başar tecrübelerini ve otizm ile ilgili bilgileri paylaştılar.

Tek Etkili Yol Eğitim

Panelde konuşan Otizm Platformu Koordinatörü Nejla Arslankurt, erken tanı ve yoğun eğitimle otistik çocukların sorunlarının giderilmesinde büyük kazanımlar sağlanabileceğini belirtti.Arslankurt, 2008'de Birleşmiş Milletler (BM) tarafından Nisan ayının “Dünya Otizm Farkındalık Ayı”, 2 Nisan tarihinin de “Otizm Farkındalık Günü” ilan edildiğini, her yıl Nisan ayı boyunca dünya genelinde otizmle ilgili araştırmaların teşvik edilmesi ve bilinirliğin artırılarak erken teşhis ve tedavinin yaygınlaştırılmasının hedeflendiğini söyledi.

Arslankurt, ''Otizm, doğuştan gelişen, beynin ve sinir sisteminin farklı yapısından ya da işleyişinden kaynaklandığı kabul edilen nörolojik tabanlı bir durum.Bugün otizm için etkili bir ilaç yok. Tek etkili yol eğitim. Erken tanı ve yoğun eğitimle otistik çocukların sorunlarının giderilmesinde büyük kazanımlar sağlanabilir.Dünya çapında her 100 kişiden birinin otizm riski taşıdığı günümüzde, otizm konusunda farkındalığı arttırmaya yönelik tüm çalışmalar gelecek adına umut vaat edici olmaktadır. ” diye konuştu.

• Erken teşhis için tarama testlerinin zorunlu sağlık hizmeti olmasını,

• Yoğun bireysel eğitimin otizmin halen bilinen en etkin tedavi yöntemi olmasından hareketle, devlet tarafından karşılanan eğitimin dünya normları örnek alınarak ülkemiz şartlarına uygun biçimde en az haftada 40 saate çıkarılması” ve “yeterli sayıda otizm konusunda uzman eğitimci yetiştirilmesini,

• “Eğitimde eşitlik” ilkesi gereğince, otizmli bireylerin de diğer akranlarıyla eğitime eşit oranda ve şartlarda katılması ve yaş gruplarına uygun müfredat ve program eksikliklerinin giderilmesini,

• Nitelikli bir kaynaştırma eğitiminin etkin biçimde uygulanarak amacına ulaşabilmesi için, okul öncesi ve ilköğretim ile birlikte başlayan süreçte okul yöneticileri, eğitimciler, diğer veliler ve diğer öğrencilerin otizmle ilgili bilgilendirilmesi ile kaynaştırma eğitiminin uygulama sorunlarının çözümlenmesini,

• Otizmli bireyler için ortaöğrenim de “zorunlu” olması, niteliğine uygun verilecek orta öğretim ile eve kapanarak aileleri ve sorunları ile baş başa kalmalarının önüne geçilmesini,

• Otizmli bireyler için yeteneklerine uygun mesleki eğitim verilmesi, farklı özelliklerine uygun ve performanslarına göre çalışabilecekleri iş alanları konusunda kamuoyunda farkındalık yaratılması ile iş olanakları sağlanmasını,

• Otizmli bireylerin, ailelerinden sonra hayatlarını sürdürebilecekleri, bağımsız yaşama, destekli yaşama/süpervizyonlu yaşama, yaşam evinde/köyünde yaşama gibi bakım ve barınma olanaklarının sağlanmasını, TALEP EDİYOR..