Anasayfa
Hakkımızda
Yayın Kurulu
Arşiv
Künye
İletişim
Ayın Konusu
Kongre Takvimi
Kitap Köşesi
Sağlık & Tıp Dernekleri

 

 

4 ŞUBAT
Dünya Kanser Günü

 
 
 
Güncel- Sağlık/ONKOLOJİ
 
AKCİĞER KANSERİYLE MÜCADELENİN
YOL HARİTASI AÇIKLANDI
 

Akciğer kanserinden korunma yolları ve görülme sıklığını azaltmak için tanı ve tedavi ile ilgili önerilerin yer aldığı Akciğer Kanseri Yol Haritası , 4 Şubat Dünya Kanser Günü öncesi düzenlenen basın toplantısında kamuoyu ile paylaşıldı.

İmmüno-Onkoloji Derneği, Türk Akciğer Kanseri Derneği, Türk Tıbbi Onkoloji Derneği ve Türk Toraks Derneği'nin katılımı ile kurulan Akciğer Kanseri İşbirliği Platformu, sivil toplum kuruluşlarının işbirliği ve Bristol–Myers Squibb karşılıksız desteği ile hazırlanan raporda akciğer kanserinin dünyada ve ülkemizde mevcut durumu gözden geçirilerek korunma, erken tanı ve etkili tedavi için yapılabilecekleri belirlendi. Bu yol haritasında yer alan tespit ve önerilerle,akciğer kanserine karşı yürütülen mücadeleye bir katkı sağlanması hedeflenmektedir.

Türk Akciğer Kanseri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Rıza Çetingöz, İmmüno-Onkoloji Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. İsmail Çelik, Türk Tıbbi Onkoloji Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Başak Oyan Uluç ve Türk Toraks Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Sedat Altın  önemli bilgiler  paylaştı.

KANSERE BAĞLI ÖLÜM NEDENLERİ ARASINDA İLK SIRADA

Akciğer kanseri tüm dünyada en sık görülen ve kansere bağlı ölüm nedenleri arasında ilk sırada yer alan kanser türüdür. Akciğer kanseri ülkemizde de en sık görülen ve ölüme neden olan kanserler arasındadır. Sağlık Bakanlığı Kanser Daire Başkanlığı’nın 2012 yılı verilerine göre erkeklerde en sık; kadınlarda ise beşinci sıklıkta görülen kanser türüdür ve her yıl yaklaşık 30,000 yeni akciğer kanseri tanısı konduğu tahmin edilmektedir. Türkiye’de akciğer kanserine bağlı mortalite verileri değerlendirildiğinde, kanser, kardiyovasküler sistem hastalıklarının ardından en sık ikinci ölüm nedenini oluşturmaktadır.

EN SIK ERKEKLERDE GÖRÜLÜYOR

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) akciğer kanserinin 2012 yılında toplam 1.8 milyon yeni olgu ile tüm kanserlerin %12.9’unu meydana getirdiğini bildirmiştir. Akciğer kanseri tüm dünyada, yıllık 1.2 milyon yeni olgu, tüm kanserler içinde %16.7 oranıyla erkeklerde en sık rastlanan kanser olma özelliği taşımaktadır. Kadınlarda beklenen insidans hızları genellikle daha düşüktür, yıllık 583,000 yeni olgu, tüm kanserler içinde %8 oranında görülmektedir. Ülkemizde ise erkeklerde tüm kanserlerin %21.8’ini, kadınlarda ise %4.9’unu oluşturmaktadır. Akciğer kanseri sadece yaygın olarak görülen bir kanser olması yönüyle değil, neden olduğu mortalite yükü nedeniyle de oldukça önemli bir halk sağlığı sorunudur.

 

 

AKCİĞER KANSERİNİN EN ÖNEMLİ NEDENLERİNDEN BİRİ SİGARA VE DİĞER TÜTÜN ÜRÜNLERİ

Akciğer kanserli hastaların %10’dan azı hiç sigara içmemiştir. Küresel Yetişkin Tütün Araştırması (KYTA) sonuçlarına göre, tütün kullanımında 2008 (%31.2; 16 milyon) ile 2012 (%27.1; 14.8 milyon) yılları arasında anlamlı azalma olmuştur. Aynı dönemde nargile kullanımında da önemli azalma olmuştur (%2.3’den %0.8’e). Sigara ve tütün ürünleriyle mücadele aksatılmadan sürdürülmeli ve daha kesin önlemler almaktan kaçınılmamalıdır. Bu mücadele ciddi bir şekilde devam edecek olursa, ülkemizde sigaraya bağlı hastalıkların ve akciğer kanserinin azaldığını görmek gelecekte mümkün olacaktır. Elektronik sigaranın, sigaradan kurtulmada etkili olamayacağı ve kanserojen maddeler içerdiği bilinmelidir.

ÇEVRESEL VE MESLEKİ RİSKLER İLE GENETİK FAKTÖRLERE DİKKAT

Sigara dumanından pasif etkilenim (SDPE) ile akciğer kanseri riski erkeklerde %37, kadınlarda %22 artış göstermektedir. Radon gazı, akciğer kanser riskini %8-11 oranlarında artırmaktadır. Ev içi radon kaynağının önemli bir kısmı (%90) binanın temelindeki toprak ve kayalardır. Türkiye'de çoğunlukla kırsal alanda teması görülen Asbest maruziyeti de akciğer kanser riskini 1.5-5.4 kat artırmaktadır. Taşocağı veya yeraltında çalışanların maruz kaldığı silika, zararlılara karşı kullanılan kimyasallar olan pestisid, ağır metaller (nikel, kadmiyum, krom), polisiklikaromatik hidrokarbonlar ve klorometil eterler bilinen diğer kanserojen maddelerdir. Ayrıca; ailesinde akciğer kanseri veya genç yaşta akciğer kanseri gelişme öyküsü olan kişilerde akciğer kanser gelişme riskinde 2 kat artış vardır. Birinci derece yakınlarında akciğer kanseri bulunan hiç sigara içmemiş kişilerde, akciğer kanseri gelişme riski 2.7 kat fazladır.Tek seferde 20 bin gene bakılabiliyor.

 

 

AKCİĞER KANSERİ YOL HARİTASINDA YER ALAN ÖNERİLER

Akciğer Kanserinin Dünyada ve Türkiye’deki Durumu

1.Türkiye’de bölgesel yapılmış çalışmalara ek olarak, Türkiye genelini kapsayacak geniş ölçekli moleküler epidemiyolojik çalışmaların yapılması.
2.Akciğer kanserinin sosyal yükü ve hastaya bakanların (caregiver) sosyal yükü ile ilgili çalışmalar planlanmalı ve bu konudaki maliyetlerin hesaplanarak yayınlanması.
3.Akciğer kanseri ve alt tiplerine ilişkin SGK hastalık ve maliyet rakamlarının, akademik çalışmalar için kullanıma açılması.
Akciğer Kanseri Etiyolojisi ve Risk Faktörleri
4.Tütün ve tütün ürünleri ile mücadele yıllar içerisinde etkisini göstermeye başlamıştır. Tütün ve tütün ürünleri ile mücadelenin devam ettirilmesi, toplum ve sağlık çalışanlarının farkındalığının artırılması.
5.Tütün ve tütün ürünleri ile mücadele psikolojik danışmanlık hizmeti ile de desteklenmesi.
6.Etkili ve toplumda davranış değişikliği sağlayacak kamu spotlarının kullanımına devam edilmesi.

Akciğer Kanseri için Tarama Programları

7.Türkiye’de Akciğer kanseri konusunda yüksek risk grubunun tanımlanması,
8.Yüksek risk grubu için tarama programı başlatılması konusunda ilgili uzmanlık dernekleri ve kamu kurumları arasında mutabakat sağlanması.

Akciğer Kanserinde Tanı

9.Multidisipliner yaklaşımın öneminin ilgili bütün kongre, çalıştay ve toplantılarda ifade edilmesi.
10.Multidisipliner yaklaşımın ülke geneline yaygınlaştırılması için ilgili uzmanlık dernekleri ve Sağlık Bakanlığı arasında mutabakat sağlanması.
11. Tanı araçlarının ülke genelinde daha homojen olarak mevcudiyetinin ve kullanımının sağlanması konusunda ilgili uzmanlık derneklerince kamu kurumlarına müracatlar yapılması.

Akciğer Kanserinde Tedavi Yaklaşımları

12.Ülkemizde de Akciğer kanseri tedavisinde uluslararası kılavuzlara uyumun sağlanması.
13.Dünyada ruhsatlı yeni tedavi seçeneklerinin hastalarımız kullanımına daha hızlı sürülebilmesi için SGK ve Sağlık Bakanlığı tarafından erken erişimin sağlanması.
14.Tedavi öncesinde immünohistokimya ve moleküler analizlere yetecek kadar doku alınmasının sağlanması.
15.Tedavinin son döneminde hem hastalar hem de hasta yakınlarının yaşam kalitesinde artış sağlanması için Palyatif bakım birimlerinin yaygınlaştırılması.

Akciğer Kanserinden Korunma Amacıyla Farkındalığın Artırılması

16.Akciğer Kanseri İşbirliği Platformu, benzeri platformlar ve ilgili uzmanlık derneklerince tüm paydaşlara yönelik Farkındalık Kampanyalarının uygulanması.
17.Özellikle sağlık personeli ve birinci basamak sağlık hizmeti uygulayıcılarına yönelik Farkındalık Çalışmaları yapılması, bu basamağın eğitici materyaller ile desteklenmesi.
18.Göğüs hastalıkları uzmanları ve onkologların dışında diğer branş hekimlerinin de konuya ilgisinin artırılması.

Klinik Çalışmalar ve İlaca Erken Erişim Programları

19.Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu’nun katkıları ile onkolojik alanda özellikle akciğer kanseri alanında yeni ilaçların erken erişim programlarına dahil olması sayesinde hastalar yeni tedavilere daha erken dönemde erişebilecek ayrıca hekimlerin ilaçları erken dönemde kullanmalarına olanak sağlanabilecektir.
20.Akciğer kanseri ile ilgili yapılan klinik çalışmaların onay süreçlerinin, hem etik kurul hem de Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu düzeyinde önceliklendirilmesi.

3 Şubat2016

Zeynep Çetinkaya

Copyright © populersaglikdergisi.com